Geekci Duyuru

Geekci Blog'u, Görevini 2013de Bırakmıştı Şimdi 01.06.2015 Tarihinde Geri Döndük!

2 Haziran 2015 Salı

DC’nin Devasa Olayı CONVERGENCE Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gereken 5 Şey

DC’nin 2011 yılında geçmişe sünger çekelim ve yeni, taptaze bir başlangıç yapalım mantığıyla giriştiği The New 52, bana göre başarılı bir hamleydi. Crisis on Infinite Earths ile bölük pörçük olan evrenleri bir araya toplamışlardı toplamasına ama yine de bir süre sonra devamlılık sorunları yaşamaya başlamışlardı. Bu yenilenmenin sebebi hem okur çekmek, hem de var olan okurun takip etmesini kolaylaştırmak istemeleriydi kuşkusuz. İşin içinde bir de Warner Bros.’un ipleri eline alması ve Geoff Johns’u kreatif ekibin başına getirmek gibi birtakım yapısal değişikliklere gitmesi vardı. Böylelikle uzun zamandır süregelen ve iyiden iyiye dallanıp budaklanmış, sarpa sarmış yan öyküler, geçiş hamlesi Flashpoint ile sonlanmış, akabinde de düzenli olarak yayınlanmakta olan Action Comics ve Detective Comics gibi uzun soluklu seriler bile yenilenip tekrar başlamışlardı. Geçen 4 yılda satışlar iyi gitti gitmesine ama reaksiyon anlamında beklediklerini de bulamadılar çünkü çok etraflıca düşünülmemiş, alelacele bir atılımdı.
convergence_1200x929
Anlaşılan The New 52, onlara göre de miladını doldurmuş olacak ki, Haziran ayı itibariyle bu etiketi çizgi romanlardan kaldıracaklar ve artık yeni bir “marka” ile ilerleyecekler: DC YOU.“Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, siz, hayranlarımıza özel serilerden oluşacak” diye anlatıyorlar bu yeni markalaşmayı. Yani yılların okuyucularının yanında yeni olanları da çekmeye çalışacaklar ve “hafif” serilerle birlikte genç okuyuculara hitap etmenin yanı sıra “karanlık” olduğu için DC okuyan yetişkin kitleye de hitap edecekler. Marvel cephesinde de bildiğiniz gibi bir süredir benzer bir telaşe var. Secret Wars ile Marvel, devam eden 33 serisini sonlandıracak ve baştan başlatacak. Secret Wars sonrasında başlayacak bu yeni dönemin adını onlar da belirlediler bile: All-New, All-Different Marvel.
Bunun cevabını vermek için apayrı bir yazı yazmak gerekir şüphesiz ama sorup kendimce kısaca cevap vereyim: bu “sil baştan başlamak gerek bazen” politikası gerçekten gerekli olduğu için mi yapılıyor, yoksa iş artık salt bir sidik yarışına mı döndü? Belki ikisinden de biraz var. Marvel’ın projesi, çizgi romanlarda da MCU’ya biraz daha yaklaşmak üzerine. DC’nin çabası buna yönelik olmayabilir ancak özellikle Marvel Cinematic Universe ürünü filmlerin hayranlar için üretildiği gerçeğinin farkındalar ve onlara yönelik bir değişimden geçmeleri gerektiğine inanıyorlar. İşin özünde yatan şey bana göre çok net: “Çeşitlilik”.
Burada bahsettiğim şey sadece Superman’i siyahi yapalım, Batwoman’ı eşcinsel yapalım çeşitliliği değil. Yanlış anlaşılmasın DC’nin çok sevdiğim karakterleri var, fakat başı çeken Batman, Superman, Wonder Woman, Green Lantern gibi karakterlerle senelerce toplumdan dışlanmış, alay konusu olarak büyümüş çocuklar, ne kadar kendilerinden bir şeyler bulabilirler? Geoff Johns, Greg Berlanti ve Andrew Kinsberg, The Flash dizisiyle gençleri çok iyi bir yerden yakaladılar. Supergirl ile de çok başarılı olmasalar da aynı yoldan gitmeye çalışıyorlar. Süper güçleri olan ama hayatın günlük rutin saçmalıklarıyla da boğuşmaya devam eden daha ‘bizden’ karakterle dolu işler ikisi de. Çizgi romanda da aynı şeyi sürdürmek için giriştikleri DC YOU projesini, bu açıdan Marvel’a karşı basit bir “ben daha uzağa işerim” çirkefliğinden ibaret görmüyorum ben.
Peki Nisan-Mayıs süresince yayınlanan, ikişer bölümden oluşan 40 kitaplık özel seriConvergence, neden yırtık dondan fırlar gibi çıktı ve tüm bunların arasında tam olarak nereye oturuyor? Zaten marka tamamen kendini yenileyecekse böyle bir seriye ne gerek vardı? 2 aylık serinin sonuna gelmiş ve DC YOU peydah olmamışken henüz okumamış olanlar ve benim gibi kafası karışanlar için biraz bunu netleştirelim istedim.
conv1

Kuzum, Nedir Bu Convergence Allah Aşkına?

Öncelikle Convergence, The New 52’yi silecek olan bir reboot veya bir devam serisi değil söyledikleri üzere. Nisan-Mayıs aylarını kapsayan bir ‘ara’ seri. DC YOU ile birlikte sadece anlattıkları öyküler değişmeyecek, şirketin tüm perspektifini değiştirmeyi planlıyorlar. Hayranlara da bir çeşit ‘tribute’ mahiyetinde The New 52 öncesinden de evren ve karakterler sunuyorlar Convergence ile. Convergence’ın bitimi ve DC YOU’nun başlamasıyla The New 52 etiketi kalkacak ama devam eden serilerin 25 tanesi yine raflarda olmaya devam edecek kaldığı yerden. Bunlara ek olarak yeni yazar-çizer kadrolarıyla 24 tane de yeni seri eklemeyi planlıyorlar. Fakat bizim konumuz bu değil. Konumuz; Convergence.
Convergence’ta her bir hikaye iki parçadan oluşuyor ve toplamda 40 öykü var. Kendi adıma konuşayım, bir çizgi roman okuru olarak bu tip ne idüğü belirsiz seriler beni yoruyor. Zamanımın çoğunu anlamaya çalışmakla geçiriyorum. Önce böyle apar topar yapılmış gibi duran serilere girip ondan sonra da uzun uzun “ya aslında o kadar karışık değil bak” diye açıklama ihtiyacı hissediyorlar. Tüm açıklamalarına rağmen, eğer çok dikkatli takip etmiyorsanız, sizin de bu bir sürü karakterin, zaman çizgisinin, evrenin ve dünyanın bir araya geldiği bu seriden hiçbir bok anlamamanız mümkün. Convergence, özünde bir aşure arkadaşlar. Evet, bir kabın içine doldurulmuş ve birbiriyle tamamen alakasız bir sürü malzemeyle yapılmış koca bir AŞURE. Convergence, farklı zamanlardan ve farklı evrenlerden alınmış 40 şehri kapsıyor. Bunlar arasında Barry’nin annesini kurtarıp Wonder Woman ve Aquaman’in birbirine düşmesine sebep olduğu Flashpoint, Batman ve Joker’in vampir oldukları Red Pain, benim okumaktan özellikle keyif aldığım Superman, “Amerika yerine Sovyetler’e düşseydi nasıl olurdu” sorusuna cevap veren The Red Son gibi kültleşmiş evrenler de bulunuyor.

Kimin Başının Altından Çıkıyor?

Her şey aslında Superman’in kötüsü olan Brainiac soytarısının bok yemesi. Future’s End serisinin sonunda The New 52 Booster Gold, The New 52 öncesi Booster Gold ile aynı zaman ve mekanda bir araya geliyorlardı. İkisini de kontrol edip Vanishing Point isminde tüm zamandan ve evrenden bağımsız bir yerin varlığını keşfeden Brainiac, bildiğiniz gibi koleksiyoncu bir arkadaşımız ve şimdiye kadar tüm DC evrenlerinden, zamanlarından ve dünyalarından örnekler toplamış. Tüm bu farklı zaman ve mekanlardan aldığı alternatif 40 şehri, Booster Gold’tan öğrendiği Vanishing Point’te, Stephen King’in Under the Dome’undaki gibi bir kubbenin altına koyarak bir araya toplamış. Bir araya gelen karakterler arasında Earth 2 evreninden bildiğimiz Batman (Thomas Wayne), Superman (Val-Zod), Green Lantern (Alan Scott), the Flash (Jay Garrick), Dick Grayson gibi isimlerin yanı sıra Flashpoint öncesinden gelen Red Arrow, Batgirl (Stephanie Brown), Donna Troy ve diğer The Flash olan Wally West de var. Ortalık biraz karışık anlayacağınız.

Esas Kötü Brainiac Mi?

Pek sayılmaz. Evet, her şey onun bu koleksiyon takıntısı yüzünden oluyor ama kahramanlarımızın başını yiyen kötü adamımız Brainiac değil. Future’s End’in sonunda Brainiac yeniliyordu bildiğiniz gibi. Ancak bundan önce tüm bu örnekleri toplayıp Future’s End’te Blood Moon olarak geçen, şimdiki adıyla Telos isimli bir gezegene yerleştirmiş zaten. Telos, bir çeşit yapay zekaya sahip bir gezegen. Habitatında yaşayan canlılara dünyayı dar edebiliyor. Hatta gerekirse insan formu da alıyor. Brainiac ortalarda gözükmeyince bu arkadaşımız ipleri eline almaya kara vermiş. Amacı da birbirinden farklı kahramanları, kötü adamları, şehirleri ve takımları birbirine düşürüp savaşmalarını sağlamak. Özünde bir The Hunger Games öyküsü kısacası.

Eski Serileri Okumam Gerekir Mi?

Okuyabilirsiniz ama bence çok da şart değil. Okumasanız daha iyi bile olabilir. Kafanız karışmaz hiç yoktan. The New 52 ve öncesine hakim olun olmayın, siz en iyisi yeni bir serinin başına oturuyormuş gibi okuyun Convergence’ı. İsterseniz konuya çok Fransız kalmamak adına Earth 2: World’s End serilerini ya da The New 52: Futures End‘in hiç olmazsa Booster Gold’lu bölümünü okuyup konuyu yakalayabilirsiniz. Ancak eğer konsepti kavradıysanız ve Telos’un bizim süper kahramanları birbirine düşürmeye çalıştığını anladıysanız, genel fikri kapmışsınız demektir.
newconvergencefinal

Okumaya Değer Mi?

Bu bir Convergence incelemesi olmadığı ve henüz tamamını okumamış olduğum için hikayeyi tüm detaylarıyla açık etmek istemiyorum. İlk başta onlarca farklı karakter ve şehirden beynimin bulandığı bir gerçek. Benim gibi Multiverse ve Crossover sevenler biraz olsun beğenebilirler sanırım. En azından genel olarak arkasındaki fikri sevdim diyebilirim ancak, ki bu koca bir ancak, işleniş kısmında çok ciddi sıkıntılar var. Başta yaptığım aşure benzetmesi hikayelerin işlenişi açısından da cuk oturuyor. Akıllarına orijinal bir fikir gelmiş ve ne buldularsa doldurmuşlar. Sonucunda ortaya çıkan tatlının tadı güzel olmuş mu, orası biraz tartışılır. Bu seride yapılmak istenen nedir, hikayede varmaya çalıştıkları nokta nedir ve neden böyle bir çabaya girişildi, hep muallakta kalmış. Böyle bir seri gerekli miydi ve okumamız şart mı diye soracak olursanız, onlara da verecek çok olumlu bir cevabım yok maalesef.
Bu serinin yayınlanmasındaki sebepleri anlamak için perdenin diğer tarafını da görmek gerekiyor. Olayın özü şu: DC, yeni bir yapılanma içinde. Warner Bros.’a yakın olmak adına ofislerini bile New York’tan Los Angeles’a taşıdılar. Yeni bir vizyonları var: “Herkes için DC”. Convergence, tüm bunların arasına sıkıştırılmış, “biz şirket içi sıkıntıları çözerken okuyucular da oyalansınlar” mantığıyla yapılmış, ne yazık ki boş bir hamle. Geekyapar’ın DC’den sorumlu bakanı olarak Convergence’tan umduğumu bulamadım ve gözümü Haziran itibariyle çıkacak yeni serilere çevirdim.
Paylaş

Unknown

Fast Gold Fan Bir Geekci Kuruluşu Yapımıdır İlk Ve Tektir Emekte Kusur , Kusur'da Emek Bulunmaz.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright @ 2015 Hoş Geldin Geekci!. Designed by Alkan Marley | Coder By Alkan Marley