“Star Wars’mu yoksa Star Trek’mi?” sorusu oldum olası bana saçma gelmiştir. Elmayla armutu kıyaslamak gibi bir şeydir aslında. Benden 4 Mayıs ardından bu gibi bir yazı yazmam talep edildiğinde klasik bir fanboy yorumu değil, olabildiğince objektif bir yazı yazmak isteyeceğim biliniyordu elbette. Zira her ne kadar ağır bir Star Trek fanı gibi görünsem de (elimde Enterprise dövmesi var!) Star Wars’u da bir o kadar sever ve eşit mesafede dururum. Kaldı ki fanboyuk pek bana göre değil.
Valhasıl, olayı değişik açılardan başlıklar halinde ele alacağım ve sonuç olarak her başlık için iki efsaneden birine bir puan ekleyeceğim. İnanın soru başlıklarını önceden çıkardım ama sonucun ne olacağı konusunda hiç bir fikrim yok! Bu konuda herkesi temin ederim!
İşin aslı, iki efsaneye de eşit durabilen ve benim gibi az makyajla hem wookie hem de klingon olabilecek biri için bu soruları üretmek de cevaplarını objektif vermeye çalışmak da oldukça eğlenceli olacak!
Not: Bu arada uyarmadan geçmeyeyim: Burada yazdığım kriterler sadece film ve dizileri kapsamaktadır. Çizgi roman, roman gibi yan eserler bu kapışmaya dahil değildir. Biz demiyoruz, Star Wars’un kendisi diyor! O yüzden lütfen bana “Şu şu kitabın şu sayfasında blabla vardı!” diye kimse gelmesin.
Savaşma, Seyahat Et!
1- Teknik Açıdan Yapım Kalitesi
Trek, dizi kökenli bir eserdir. Hatta bilim-kurgu türünde dizi çekmenin oldukça zor olduğu bir dönemde yayın hayatına başlamıştır. 1966 – 69 yılları arasında serinin orijinal üç sezonunda Trek’in ünlü kaptanı James T. Kirk’ü canlandıran William Shather, şöyle özetler olayı: “Şimdiki dizilerin catering masrafıyla o zamanlar tüm masrafları karşılamaya çalışıyorduk”.
Trek’in sonraki versiyonları da dizi formatında devam ettiği ve beyaz perde uyarlamalarında da aynı çekirdek yapım kadrosu kullanıldığı için bu yapıtların çoğu dizilerle benzer kalitededir. Hatta konuları da dizinin iki bölümü birleştirilmiş halleri gibidir. Son üç filmi hariç tutarsak (12 film çekildi şimdiye kadar) Trek’in neredeyse 50 yıl süren yayın hayatı ve onca popüleritesine rağmen sinema filmlerindeki bu sorunu neden çözmek için ciddi bir adım atmadığı oldukça apayrı bir tartışma konusudur.
Diğer taraftan Wars, bu konuda Trek’ten fersah fersah ötededir. Beyaz perdeye yansıyan her yeni Wars yapımı döneminin beklentilerinin ötesinde prodüksiyon kalitesine sahiptir. Özellikle Episode IV, V ve VI’dan oluşan orijinal üçlemede kullanılan görsel efekt teknikleri, sinema sektörüne bu konuda öncülük etmiştir.
Puan: STAR WARS
2- Yabancı Irk Görünüşleri
Wars’taki insan harici ırkların görünüşleri yer yer karikatürize de olsa Trek’teki gibi alnına plaster yapıştırılmış, kötü kostümlü insansı görüntüye sahip olmanın oldukça ötesindedirler.
Wars, mümkün olduğunca figüran olarak kullandığı ırkları humanoid (insansı) olmayan formlarda resmetmeyi başarmıştır. Wars’un bu avantajı daha geniş bütçeli olan beyaz perde formatında yayınlanmasına borçludur elbette.
Puan: STAR WARS
3- Yabancı Irk Kültürleri
Wars ırklarının neredeyse hepsinin dış görünüşleri haricinde içleri boştur. Bir Idoran ile Twi’lek arasında davranışsal olarak hiç bir fark yoktur. Filmlerde hiç bir zaman bir ırkın davranışsal ve kültürel detayları düzgün şekilde işlenmemiştir.
Olaya Trek tarafından baktığımızda bu konuda açık ara önde olduğunu görürüz. Klingonlar, Vulcanlar, Romulanlar, Bajoranlar, Ferengiler, Cardassianlar, Kazonlar ve daha niceleri derinlemesine detaylandırılmış davranışsal farklılık ve etnik kültüre sahiptir. Şüphesiz Trek, bu avantajını yüzlerce bölümü çekilmiş bir dizi olmasına borçludur.
Puan: STAR TREK
4- Yabancı Irkların Dilleri
Trek, “universal traslator” denen bir cihaz kullanarak tüm dil sorununu çözmüştür. Bazı bölümlerde bu cihazın bir tür implant olduğu ima edilmiştir. Dizi ve filmlerinde bir kaç istisna dışında herkes İngilizce konuşur. Sözkonusu cihazın nasıl çalıştığı da ayrı bir muammadır. Zira filmlerde dudak hareketleri bile İngilizcedir.
Wars, bu noktada çok farklı yaklaşır olaya. Fantezi hikayelerde olduğu gibi Galaxy Basic adlı ortak bir lisan vardır. Ancak evrensel dil çeviricisinin gereğinden fazla kurgusal olması, Galaxy Basic’in ise fazla Orta Dünya kafalarında olması malesef her iki çözümü de birbirinden kötü hale getiriyor.
Diğer yandan Wars’ta Wookiee ya da Geonosian gibi bazı ırkların dillerini anatomik sebeplerden ötürü kendileri haricinde başka hiç bir ırk tarafından kullanılamaz. Elbette bu dilleri öğrenmek ve anlamak mümkündür. Bu gibi durumlarda herkes kendi dilini konuşur ve bir şekilde anlaşırlar (Chewbacca ve Han Solo gibi). Bu noktada mantıksal olarak Wars, Trek’e göre bir adım öne geçmiş gibi görünüyor. Elbette bunu söylerken o kadar ileri bir teknolojiye sahip olmasına rağmen insanlarla iletişime geçmek için ikinci bir droide ihtiyaç duyan droidleri görmezden geliyorum!
Ancak Trek, Birleşik Devletler’de bazı üniversitelerde seçmeli ders olarak Klingonca eğitimi verilebilecek kadar gelişmiş bir dil yaratmayı başarmıştır. Bu, Wars’a karşı ezici bir üstünlük sağlıyor elbette.
Puan: STAR TREK
5- Din
Wars evreninde din kavramı, Güç ile sınırlandırılmıştır. Başka dinler varsa bile oldukça geri plandadır. Güç denen şey gerçek dünyamızdaki Panteizm’den başka bir şey değildir.
Diğer yandan neredeyse tüm Trek evreni ateisttir. Din kavramı ancak bazı bölümlerde daha az gelişmiş medeniyetlerin “sorunu” olarak ortaya çıkar ve Trek mürettebatına dahil herkes saygı göstermek dışında hiç bir yorum yapmazlar. Din kavramı, sadece fanların çok da sevmedikleri Deep Space 9 serisinde derinlemesine irdelenmiştir. Kaldı ki orada da Bajoranların tapındıkları Prophet’lerin aslında sadece fazla gelişmiş bir yabancı ırk olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu konuda yapılacak bir puanlama birilerinin kuyruğuna basma riski içereceği için puanlama haricinde tutacağım. İsterseniz siz kendinizce puanlama yapabilirsiniz.
Puan: NÖTR
6- Çizgi Film Fırlaması Karakterler
Wars evreninde haddinden fazla çizgi film fırlaması karakter ve yaratık vardır. Evok’ların tamamı, R2-D2, karnı deşilen tauntaunlar, hatta bakış açınıza göre Jabba the Hutt, Chewbacca, ve Yoda. Bundaki en büyük pay, o dönemlerde bazı karakterlerin beyaz perdeye yansıtabilmek için Lucas ve ekibinin kukla kullanmak zorunda kalması ve bu konuda da Muppet Show’un efsane yaratıcısı Jim Henson’dan yardım alınmasıdır. Kimileri Wars filmlerinin aslında çocukları hedefleyen bir hikaye olarak tasarlandığı, ancak nedense başka bir demografik kitle tarafından beklenmedik şekilde sahiplenildiği bile iddia eder.
Trek evreninde Data ve Q dışında çizgi film fırlaması pek yoktur. Ki; onlar bile o kadar abartı değilllerdir. Olsalar bile sözkonusu karakterler de altları iyice doldurulmuş hikayalere sahiptir. Ayrıca hiç birinin hikayesi de çocuklara hitap etmez.
Puan: STAR TREK
7- Sinir bozucu karakterler
Wars evreninde bir Jar Jar Binks vakası vardır ki; evlere şenlik. Fakat Wesley Crusher, Dr. Bashir, Miles O’Brain, Ensign Kim, Commander Tucker gibi 7 / 24 ağzını burnunu kırmak isteyeceğiniz karakterlere malesef Trek evreninde çok daha sık rastlarsınız. Üstelik bu tiplere bilmem kaç sezon katlanmak zorunda kalırsınız.
Puan: STAR WARS
8- Mary Sue karakterler
Mary Sue aslında bir Trek fanı tarafından yazılmış “A Trekkie’s Tale” adlı bir fanzin hikayesinde yer alan aşırı idealize edilmiş bir karakterdir. İşin aslı Trek evreninde başta Wesley Crusher olmak üzere o kadar çok pek çok Mary Sue denemesi yapılmıştır ki; say say bitmez. Bunlar arasında Jean Luc Picard, Kathryn Janeway, Jadzia Dax, Seven of Nine, Ensign Ro ve şu anda aklıma gelmeyen bir çoğu yer alır.
Ancak, hiç biri Luke Skywalker’ın yanına bile yaklaşamaz. Tüm evrenin kaderini ellerinde tutmak, Trek evreninde asla bir karaktere yüklenmez. Hiç bir karakter Skywalker kadar abartılmaz.
Puan: STAR TREK
9- Bilim
Sorsanız Wars bir bilim-kurgu eseri olarak tanımlanır ve bu kategoride dahil edilerek muadillerine karşı üstünlük sağlatılmaya çalışılır. Oysa gerçek açıkça bu değildir. Wars evreninde hiç bir şey bilimle alakalı bile değildir! Hemen hemen tüm hikaye aslında sihirli bir fantastik diyarda geçiyor gibidir. Bunun yanında mesela Jedi’lar feodal japonlardan yontulmuş bir şövalye birliğidir. Objektif baktığınızda aslında Disney tarafından satın alınmadan çok uzun zaman önce de Wars evreninin aslında can-ı gönülden Disney’e ait olduğunu görürsünüz. Disney’in tüm klişeleri aslında Star Wars filmlerinde halihazırda mevcuttur.
Trek bu konuda tartışmasız öndedir. Sadece warp teorileriyle ilgili bile sayfalarca bilimsel makale bulabilirsiniz. Başta Isaac Asimov olmak üzere onlarca bilim adamından bilimsel içerikle ile ilgili danışmanlık alınmıştır. Bilimsel alanda her ne gelişme olduysa bunlar senesi senesine Trek bölümlerine ve filmlerine yansımıştır.
Bu arada not düşmeden edemeyeceğim. her iki yapıt da uzay boşluğunda sesin yayılamaması konusunda ciddi bir gelişme kaydedememişlerdir (Belki son 2 Trek filmi!).
Puan: STAR TREK
10- Technobabble
Trek izlemenin en kötü taraflarından biri maalesef budur. Her bölümde bir kürek dolusu bilimsel açıklama yapılır ya da mevcut bilim seviyemizle açıklanamayan her şey için uydurma terimler kullanılır. Çok dikkat dağıtıcı bir unsurdur.
Bu şikayeti Wars evreninde hiç duymayız. Elbette asıl sebep Wars evreninin bilimle alakası olmadığından dolayıdır, ama yine de bu Wars için güzel bir avantaj.
Puan: STAR WARS
11- Fan kitlesi
Amerikan geekleri için konuşacak olursak, her iki tarafın da fan kitlesi temelde aynı derecede kepazedir. Ancak dikkatli bakınca Wars kitlesinin daha leş olduğunu görürsünüz. Yani demek istediğim şu: En azından Trek fanları arasında metal bikinili Leia cosplay’i yapan erkekler kafasında bireyler çok görmezsiniz. Plastik ışın kılıçları ve arkaplanda annesinin mobilyalarıyla poz veren çakma Sith’leri ve Jedi’ları saymıyorum bile! Ayrıca Wars filmleri için aylar öncesinden kamp kuran modeller akıllara zarar!
Kısacası, sadece burun farkıyla Trek önde bu konuda, daha fazla değil.
Puan: STAR TREK
Fast Gold Fan Bir Geekci Kuruluşu Yapımıdır İlk Ve Tektir Emekte Kusur , Kusur'da Emek Bulunmaz.
0 yorum:
Yorum Gönder